30 Ekim 2007 Salı

Blog'un akıbeti

Kaç gündür bloga birşeyler yazamıyorum. Hatta bir ara acaba kapamalı mıyım diye düşündüm. Birşey yazmadığım bu esnada 6 kişi telefonla 1 kişi de facebook'ta mesaj yöntemi ile "bloguna birşey yazmıyorsun, iyi misin, hayatta mısın" diye benimle iletişim kurdu. Bu bağlamda sanırsam yazmaya devam etmeliyim. Aslında hayatta pek çok şey oluyor buraya yazılası, ama herhalde ben yazma isteğimi yitirdim. Fotoğraf makinem bozuldu, resim de çekemiyorum. Belki temsili illüstrasyonlar yapmalıyım, hmm... Örneğin ben bloga yazmazken neler oldu, rakamlarla geçen günler;

* Hastalandım ve hasta yattım ÜÇ gün kadar.
* Ardından BİR kez Talip hastalanır gibi oldu ama ucundan sıyırdı.
* Kaza yaptım. İstinye'de BiR yokuştan inerken araba ıslak yolda kaydı ve sağ ön teker kaldırıma çarparak içeri doğru yamuldu. Araba servisi çekildi.
* Servis bana arabanın kilometre sayacı ile oynandığını söyledi (tahminen ELLİ BİN ila YÜZ BİN kilometre arası), kazıklanmışım.
* İstanbul'dan SEKSEN kilometre uzağa Terkos dolaylarında bir tepeye gittik, ağaçlar altında ve çimler üzerinde piknik yaptık.
* BİR ceviz ağacından ceviz topladık akabinde ve kırıp yedik.
* İKİ kere Bakırköy'e gittim, BİR keresinde dolaşmak diğer keresinde eşya almak için.
* BİR Trendshow'a katıldık, kötüydü bence genel olarak bu sene. Talip rehber öğretmen olduğu için "işte gençliğin hali" belgeseli çekti adeta fuarda.
* Trabzon'dan gelen BİR arkadaşı ağırladık.
* YİRMİ DOKUZ Ekim kutlama çılgınlığı sırasında Karaköy Güllüoğlu'nda baklava yiyiyorduk, ardından deniz kenarı ve havai fişek gösterisi izledik şansa.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

illustrasyon yap :)