19 Temmuz 2007 Perşembe

Etik Çıkmazlar

İşte size birkaç ilginç etik soru;

* Bir geminin kaptanısınız. Geminiz açık denizde batıyor ve o karışıklıkta normalde 20 kişiyi taşıyabilecek bir sandala 30 kişi binerek kaçıyorsunuz. Sandalın bu dolulukta karaya ulaşması mümkün değil ve 10 kişi sandaldan atılmazsa tüm sandaldakiler ölecek. Açık denizde hayatta kalma şansı olmadığı için sandaldan kimse atılmak istemiyor, ancak yanınızdaki tayfaya emredip insanları attırmak sizin elinizde. Yolculardan bir avukat size bir kaptanın benzer bir karar verdiğini ve karaya döndüğünde mahkemeye çıkarak mahkum olduğunu hatırlatıyor (evet gerçekten böyle bir olay olmuş). Ne yapardınız?

* Kanunu korumakla yeminli ve görevlisiniz. Yaşadığınız yerin kanunları çok sert ve acımasız. Bir gün çocuklarına yemek parası çalan fakir bir kadını yakalıyorsunuz. Kadın size çok çaresiz kaldığını ve eğer onu ele verirseniz çocuklarına bakacak kimse olmadığını anlatıyor. Bu arada çaldığı parayı da çoktan çocuklarına yemek almak için harcamış. Ne yapardınız?

* Yetenek gerektiren ve kast sistemine sahip bir iştesiniz. Bulunduğunuz seviyede bir açık pozisyon oluşuyor ve bu pozisyona gelecek kişiyi seçmek size kalmış. Bir alt seviyedeki adaylar yetenekli bir çalışan ile onun kadar yetenekli olmayan kardeşiniz. Eğer kardeşinizi yükseltirseniz işi altta kalan adam kadar iyi yapamayacağını ve tüm sisteme zararı olacağını biliyorsunuz. Ne yapardınız?

* Son olarak da Kevin Carter'ın hikayesini biliyor musunuz? 1994'te Kevin Carter aşağıdaki fotoğraf ile Pulitzer ödülü aldı. Fotoğraftaki zayıflıktan ölmek üzere olan kızın birkaç kilometre ötedeki Birleşmiş Milletler Kampına ulaşmaya çalıştığı sanılıyor. O dönem tüm gazeteciler ve fotoğrafçılar bulaşıcı hastalıklar nedeni ile insanlara dokunmamaları konusunda sıkı sıkı uyarılıyorlardı. Kevin Carter kıza kampa ulaşması için yardım etmedi. Kızın sonu bugün de bilinmiyor. Carter bunun için büyük eleştirilere maruz kaldı ve ağır depresyona girerek kamyonetine egzos vererek intihar etti. İronik bir şekilde fotoğraf Afrika'ya maddi yardım sağlayan yardım örgütlerine büyük miktarda para girmesine neden oldu.
> Kevin Carter'ın fotoğrafı
> Manic Street Preachers'tan Kevin Carter

1 yorum:

Unknown dedi ki...

1. 20 kişilik filikası olan bir tekneye 30 kişi almazdım. Kaldı ki ben hıyar olup almak istesem bile (mesela 40 kişilik otobüse 60 çocuk doldurup hepsini öldüren şerefsiz otobüs şöförü gibi), hiçbir liman böyle bir gemiye sefer izni vermez. Böyle bir olay olduysa da bu tarz kuralların oturmuş olmadığı, Titanic faciası gibi göstere göstere gelen trajedilerin yaşandığı daha eski zamanlarda olmuştur diye tahmin ediyorum.

2. Kadını tutuklardım. Kadın zaten hırsızlığı bunu göze alarak yapmıştır. Eğer hapse girmek istemiyorsa hırsızlık yerine başka yollar aramalıydı. Her zaman başka bir yol vardır. Eğer kadın gerçekten çaresiz idiyse, parayı çalar ama sonra sonuçlarına razı olurdu. Bu da ülkemizde gördüğümüz tipik "her istediğim olsun ama sonuçlarına katlanmiyim" felsefesi...

3. Tabi ki yetenekli olanı işe alırdım. Bu pek etik ikilemi değil. İkilem ikisi de kötü olan seçenekten birini seçmektir. Kardeşi işe almamanın herhangi bir kötü tarafını göremiyorum. Yetenekli adam dururken yeteneksiz kardeşi işe almaya biz Türkiye diyoruz ki zaten etik olmayan seçenek bu.