4 Haziran 2007 Pazartesi

30 Yaşına Geldin Hala Nelerle Uğraşıyorsun

Tüm hayatımın kötü bir Süngerbob analojisi gibi olduğuna karar kıldım (ya da üst üste Süngerbob izlemekten beynim bulandı). Aslında Süngerbob'un hayatı benim hayatımın analojisi gibi demek isterdim ama onu dünyada tanıyanların sayısı milyonlar beni tanıyanların sayısı ise onlarla ölçüldüğüne göre onun gerçek benim ise bir şaka olduğumu kabul etmek daha doğru. İnanmazsanız çevremdeki kişilere bakıp siz karar verin;

* Beni hep güldüren, her zaman enerjik ve sürekli sarı giyen bir aday adayı.


* Kocaman, saftirik, hafif şehla, açık alanda çıplak dolaşmayı seven bir "en iyi" arkadaş.


* Kendimle yüzleşmem gerekirse; hep huysuz, işleri ters giden, ters, aksi, üstelik kel biri.


* Huysuz ama sevimli, göbekli, ufak tefek, üstelik para konusunda tam Kayserili olan bir "en iyi" arkadaş, üstelik iş ortağı.


* Büyük, kocaman, hatta dev gibi ama bir kız kadar narin ve ince bir "en iyi" arkadaş.


* Hanım hanımcık görünüşünün altında tam bir cadaloz gizli olan, sinirli olduğunda köşe bucak kaçılması gereken bir "eeeen iyi" arkadaş.


* Dünyayı ele geçirme planları yapan, ince hatta ipince, bir "en kötü" arkadaş.


* Hayatımın anlatıcısı, hayatımın her bölümünü izlemiş olan bir "en en iyi" arkadaş.


Bu kadar çok en iyi arkadaşı olan adamın da içtenliğinden şüphe etmek lazım. Peh!

2 yorum:

Adsız dedi ki...

yuh sehla dedi .. bu arada kiz arkadas dedigin cameron diazmi? hayallerden arin artik :P

Adsız dedi ki...

hem ben neden penis oldum?